Çıkaramazlar artık beni de enkazından
Ne varsa aldın, beni unutma en azından
Bunca çektirdiklerin sanıyordum nazından
Ve edilebilecek başka ne feda kaldı
Bekliyorken vaktini şimdi ruhum mutlakta
Zaman, cesetle dolu bir vadide akmakta
Mahlûklar suratıma en dehşetle bakmakta
Sen gittin, ürpertici korkunç bir seda kaldı
Bursa'da bir mahalle yokuşunda vebalim
Katlanarak artıyor, eriyor istikbalim
Gününü gün ederken, hoşça yaşıyor zalim
Bende ruh gibi, susmuş, yorgun bir eda kaldı
Ben hiç bilmem, gecede yıldızlar nasıl parlar
Daha saçlarındayken, gün kendini toparlar
Sonsuzluk ağacının yaprakları koparlar
O ağacın altında acı bir nida kaldı
Şiirlerimde sana bir iki mısram olur
Kızma! Senin ismini zikretsem haram olur
Devrilir bir gün dünya, hakikate ram olur
İsyanından Vahşiye ancak ihtida kaldı
Simsiyah kelebekler gelip yurdumu sallar
Dimağımı kurutur palavradan masallar
İşgalci korsanları karşıladı kumsallar
Herkes bırakıp gitti, benimle Hüda kaldı
ADSIZ