BİR ŞİİR - 2
Analiz eder başlarım adımlarım öncesinde
Balyoz alıp neşter indir kalbin hasret hücresine
Uçurtmalar uçururum gönlün kurak tepesinde
Bir hayalim var ki sorma hayalimin tam içinde
Küflü kalbim bir aşk taşır gelir Diyar-ı Durak'tan
Ben bir esir kıvılcımım seni aşkla yakamam
Hiç harama bulaşmadan ve hiç yalana dolaşmadan
Tepemize nur örmeye gelirdi Yâr Durak'tan
Hayalim bir nur ummana dalar dalar çıkarda
Seni andığım her anda ellerim hep semada
Hasretin de kement atar kıldan ince boynuma
Dizelerimde bağ kalmaz bağım bahçem sen ol da
Kalbe bir zafiyet gibi hiç düşünmez düşersin
Bu gönülden gülüşüme peki ya sen ne dersin?
Kutuplarda buzadam çölde gibi yanarmış
Kalp yanarda buharı gözden suyla çıkarmış
Geçmişimle kavgalıyım derim ben hep pişmanım
Gayba ümit ediyorum sendedir de dermanım
Vazgeçilmez ısrarımla aşkına tiryakiyim
Vurgun yerim mecazlardan ifademde gizliyim
Ben mücevher âmâsı renk cümbüşü gizlerim
Az bulunur ender olanı Padişah'tan isterim
Ahir zaman pisliğinden nazargâhı arındır
Emin ol ki gaybi yârim gönlüm sensiz tam takır
Birden gelip umarsızca kalp ayağa kaltığında
Yüzünde göz izi vardı o yüzüne baktığımda
Pire için yorganları ateşlere vermeliydin
Beyazın bin tonu varsa en pakıyla gelmeliydin
11/01/2014
GÖKYÜZÜNÜ SEYREYLE
İNCİNİYOR HATIRAM
YEDİ GÜZEL ADAM
İşte soru buydu dostlar. Bu soruya cevap bulmak için belki de yazmam gerekiyordu, bende öyle yaptım. Cevabı bulur muyum bulamaz mıyım, ben bilmem ama bildiğimi tahmin ettiğim bir şey var. Allah zamanını (en azından benim bilmediğim) bizim bilmediğimiz dönemlerde bir müctehid, kutup, gavs gönderiyorsa işte böyle belirli dönemler içerisinde yedi güzel adamlar da gönderir. Herkesin mutlaka hayatının belirli dönemlerinde bu adamlar yön vermiş, düzen oluşturmuş ve tüm kepazeliğe inat edercesine inandığı davayı, olması gereken veya buralarda da olmaz kardeşim dediğimiz platformlarda anlatmaya çalışmışlardır. Peki her zaman başarılı olmuşlar mıdır? Bu hiç önemli değil ve hiç te önemli olmaması gerekir.
Sizlere hemen aşağıda onlar ile aynı dönemi geç de olsa yakaladığım güzel adamlar bırakıyorum ve bu listeyi belki de yaşayan yüzlerce güzel adamı temsilen yazıyorum. Onlar bir güzel uğruna güzelleştiler, bir güzelle ola ola güzelleştiler. Bizim tesellimiz ise güzel olamasak da güzelleri sevenleri sevmektir ancak.
Kiminin listesinde işte bu yukarıdaki güzel adamlar varken, kimilerinde ise tamamen güzelliklerden uzak, dava şuuruna zıt veya ihanet edenler dahi olabilir. Herkesin düşünce yapısına, yaşam tarzına ve inandığı davaya göre güzel adamları farklıdır dostlar. Fakat herkesin güzel adamları farklı diye güzelleşmez listedekiler. Onlar zaten listelerde olmasalar dahi güzeldir, en doğrusunu Allah bilir vesselam.
BULUTLAR ÖZGÜR DEĞİL
ALLAH BİR(mi)DİR?
Sahi biz ne çabuk değiştik sevgili dostlar? Kedi,köpek bile yeni bir ortama girdiğinde etrafı tanımaya çalışır gezer,koklar,bölgesini işaretler ve sahiplenir. Peki biz İslam'ı anlama, Allah'ı tanıma noktasında hangi kırmızı çizgilerimizin bölgesini işaretliyoruz? Tabiri caizse gün içerisinde farkında olmadan neleri kendimize ilah ediniyoruz.
Güç,para,iş,kadın,erkek,çocuk,ev,araba işte bu gibi şeyler gönlümüzde yer ettikçe, yâr oldukça, sabah namazına kalkamadığımız vakit ''Uyan ey gözlerim gafletten uyan'' sözlerini biz yazarmışcasına ağır bir pişmanlık duymak yerine "kazasını kılarız ya" demekten ileri gidemiyoruz.
Ömürlerinin her deminde Allah'ı kalbinden,dilinden ve tüm yaşamından çıkartmamış ecdadın, güç,para,mal ve mülk içerisinde Allah'ı bulmaya çalışan torunları olarak acaba bu kadar dünyalık içerisinde arayı arayı nasıl bulacağız?.. Şöyle bir derviş edasıyla tüm dünyayı elimizin tersiye itip hiç çalışmayacak mıyız yoksa bir lokma bir hırka mı yaşayacağız? Durun durun ''Evlat ticaret yap,çok para kazan fakat parayı kalbine değil cebine koy'' diyen bir baba sözüyle müdahale etmek istiyorum hayata ve hayatın bir özü de budur aslında.
Şunu bilmeliyiz ki dostlar, gönüllere girmedikçe büyük günahları engelleyemeyiz. İnanana da inanmayana da tenkit ile değil merhamet nazarıyla bakmak zorundayız, kibir ile değil tevazu elbisesi ile karşılamalıyız çünkü biz günahkara değil günaha düşmanız. Allah birdir bazılarımız şaşı ve hasta da biziz doktorda.
FARKINDA MIYIZ?
Kimimiz yarışın ortasında ''Yaş otuzbeş yolun yarısı eder'' diyen bir şairin şiiriyle farkına varırız yaşamanın, kimimiz farkında olduğunda çok geç kalmışızdır, kimimiz de henüz yarış başlamadan farkındadır her şeyin ''Ölen hayvan imiş aşıklar ölmez'' diye diye ağır adımlarda biriktirirler dostlukları,aşkları ve hayatı. Sonra bizler onlar için deriz ki ''İyi adamlar iyi atlara bindiler ve gittiler''...
Biriktirmek güzeldir dostları kalbimizde,birikmekte güzeldir bir dostunun kalbinde,mesele mühim,meselemiz çok mühimdir dostlar. Yola çıktık hepimiz,gidiyoruz sona doğru, beden yaşına göre kimimiz ortasında hayatın,kimimiz başında,kimimiz de sona yaklaştığını düşünüyorsa,yalnız beden yaşına göre bunu düşünüyorsa yanılıyor derim ben çünkü farkına vardığımız an, işte o an başlıyor hayat bizim için.
Peki biz neyin ne kadar farkındayız? Hepimiz (en başta da ben) gönül terazisinde bir tartalım kendimizi,bakalım farkında olduğumuzun farkında mıyız?... Uçan kuşu,gün batımını,mutlu bir insanı,masmavi gökyüzünü herkes fark eder, peki farkında mıyız? Kanadı kırık kuşların,yetim kalmış çocukların,boynu bükük babaların?
Hayat kısa ve kuşlar uçuyor. İşte bak cılız bir kuş sesi bile kulaklarımıza ulaşmak için delmeye yetiyor kapalı kapıları. Bir şeyler anlatıyor biz iri cüsseli insanlara,farkında mıyız?
BİR ŞİİR
Seni tanıyamadan Sana varmasın ruhum
Yaşamak yüzümde acı bir gülümseme
Can benimmiş gibi aciz bir benimseme
Ah Hasreta, şu son nefes senin için...
SARS,MERS,COVİD19= CORONA
Zaten internet ortamında yüzlerce teknik bilgi bulunan bu virüsler hakkında biraz daha detaya girmeden yüzeysel bir şekilde Corona ailesi ile ilgili bildiklerimi anlatmaya çalışacağım.
Covid-19 mikroskobik görüntüsü |
İlk Coronavirüs salgını 1961 yılında baş göstermiş fakat tam olarak teşhisi konulamamışken tekrardan insanlığa merhaba! diyen bu virüsün tanısı 1996 yılında konulabilmiştir ancak.
Sars(Şiddetli Üst Solunum Sendromu) ilk olarak bu salgın 2003 yılında Çin'de ortaya çıkmış ve bu kez gerçekten yarasadan bulaşmıştır. Ölüm oranı %9,3 ile %11 arasında olan sars virüsü Şubat ve Haziran ayları arasında (Ülkemiz hariç) 8 ülkede görülmüş ve bulaştığı 8455 kişinin 790'ını öldürmüştür.
Mers(Orta Doğu Solunum Sendromu) bu aileye ait teşhis edilebilen ilk salgından dokuz yıl sonra ortaya çıkan bu virüs adından da anlayacağımız üzere orta doğuda meydana çıkıyor ve bir deveden bulaşıyor insanlara. Bu iki virüsün aşısı henüz günümüzde dahi bulunamamış olup destekleyici tedavi yöntemleri ile atlatılmaya çalışılmaktadır.
Covid-19(Korona Virüs Salgını-2019) İlk teşhisi 2019 Aralık ayında konulduğu için adının sonuna 19 rakamı gelmektedir. Son zamanarda her yerde adını sıkça duyduğumuz bu virüs Corona ailesinin hayvandan insana geçip insan üzerinde yaşamayı başaran virüslerinden birisi olup günümüzde halen bizlerin üzerinde korku imparatorluğu sürdürmektedir. Ölüm oranı yaş yükseldikçe %10'lara kadar çıkmaktadır ve evrenseldir.
Hayvanların yaklaşık %90'ında zaten bulunan bu 500 kişilik Corona ailesinden 6 üye bizlerde tutunmayı başarmış ve birçoğumuzun bedenini de yılda en az iki kez ziyaret etmiştir. Yani en az yılda 2 kez corona virüsüne yakalanıyoruz da biz adına nezle veya şifayı kaptık diyoruz :) Nasıl yani ? Şöyle ki bizleri nezle eden yine Corona ailesine mensup virüslerden biri insanlara geçtiği vakit boğazdan aşağı inecek kadar fonksiyonel olamadığından dolayı orada kalır ateş,ağrı,akıntı gibi belirtilerle bizleri hasta ederdi ve küçük bi tedavi ile bunların üstesinden gelirdik. Ancak Sars,Mers ve Covid-19 dediğimiz corona ailesinin üç ferdi bunu başardı ve boğazdan ciğerlere inip ölüm riskimizi arttırdı.
UYARI/YORUM
Ben Çin bağlantıları olan bir firmada çalışıyorum, henüz Ülkemizde bu virüs haberlerin manşetlerine konu olmadan bizlere böyle bir salgının başladığı haberi geldi. Doğruyu söylemek gerekirse kişisel araştırmalarım neticesinde bu virüsün Çin devletinde kalacağını yada birkaç komşu devlete sıçrayacağını tahmin etmiştim fakat ülkemize gelme ihtimaline karşı ''bu virüs yayılsa yayılsa bana bir şey olmaz diyen gerizekalılar yüzünden yayılır'' demiştim ve sanırım maalesef ki haklı da çıkıyorum. Ne yapacağız ? Her şeyden önce Devletimize güveneceğiz,tedbiri elden bırakmayacağız,bana bir şey olmaz asla demeyeceğiz. Hepimiz eminim ki yaşamayı ve yaşatmayı seviyoruz.Gün içerisinde önem vermediğimiz tokalaşmak gibi bir çok şeye hasret kalacağız, bir çok şeyin değerini anlayacağız belki fakat en sonunda ayrı bir özlemle kavuşacağız az sabır dostlar az sabır... Sizler için Sağlık bakanlığının 14 gün kuralını sayfa sonuna bırakıyorum,tedbiri elden bırakmayın,sağlıcakla kalın...
BİSMİLLAH
Bu blogta neler olacak diye sorarsanız, size sadece ''içimden gelenler'' desem bu kısa açıklama ile bencillik etmiş olmam sanırım. İnsan kainattan bir cüzdür elbette o yüzden her şeyden bahsetmek istercesine şu ön tanışma yazımı şöyle başa koyalım.