Avuç içlerimden hatıralar süzülüyor bugünlerde şehrin gece yarılarına. Gönlümün zindanlarından iniltiler geliyor, susturamıyorum. İçimde akan ırmakların ab-ı hayat vermesi gerekirken boğmaca gibi çöküyor boğazıma her bir su damlası. Evet hayat bu işte, bu işte değer verdiğimiz üç kuruşluk boktan hayatımız. Şükretmeye değecek fakat şikayet edecek kadar kıymeti olmayan bu hayatta, 90 yıllık ömürlerimize sığdırmaya çalışıyoruz cümle hezeyanı. Düğün günü terk edilmiş bir gelinin, olanca hırsıyla tüm çeyizini ateşe verdiği gibi veriyoruz ateşe kendimizi. Hayat bu işte! Gez, toz, eğlen, sen deli misin, bir kez geldiğin bu hayatı hesabı yokmuş gibi yaşa diyor o ciğersiz nefsim. Bunu da öldüremedik yıllardır...
Göremiyorum nefsin perdelediği içimdeki o gerçeği asırlardır. Hesap gününün dehşetini düşündükçe titriyor bedenimdeki her zerre anbean. Yıkıldığında bir daha asla göğü göremeyecek kavaklar gibi çaresiz bırakılacağımız gün, işte o gün dağlıyor gözlerimi buluttan devler. Mahşer meydanının iniltileriyle ve çaresizliğiyle kaplanacağımız gün ve amel defterlerinin dağıtılacağı an kimse için geç olmasın Allah’ım…
Himmetiyle demişken; Aşıkların Sultanına dizeler yazmaktan geçiyor sıratımız, biz kiiiim
Kutbûl Aktab'a şiir yazmak kim diyor şair, O da biliyor yazılanın aynı zamanda
yazdıran olduğunu. Şecerede geçiyor mübarek vasfı ''Kesir'il muhabbetil lissadıkîn'' işte insanın doğumu bu söz ile başlıyor baba Adem(a.s.) beri ve
celladın bilenmiş baltası ayırıyor bizi bu sürgünden, kimileri iyi atlara binip
gidiyor bu diyardan ebedi istirahatgahına, kimileri... Hafazanallah... Söz uzar, okur sıkılır, dünya melundur, nefs ahmak, vesselam...
Olmazdı, maalesef... Bir sürgün ile buraya geldiğini bilenlere, ''Şüphesiz dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir; ahiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!'' ayeti bildirilenlere, bu dünya hiç güzel bir yer olmazdı... Yorumunuz için teşekkürler
YanıtlaSilbir kez geldiğin bu hayatı hesabı yokmuş gibi yaşa. Bu düşünce tarzı her zaman sakat gelmiştir bana.
YanıtlaSilBoşuna mı ciğersiz diyoruz o nefse...
SilÖzenle seçilmiş kelimeler üstadım.
YanıtlaSilTebrikler...
Yorumun için teşekkürler üstad, beğenmene sevindim.
Sil2024'e girdik. Yeni yazılarını bekliyoruz...
SilBu akşam, inşaallah 20:30 da...
SilYazı ne büyük özenle kaleme alınmış ama sonu gülümsetti beni..
YanıtlaSilÇünkü söz uzar, okur sıkılır...
SilYorumunuz için teşekkürler.
bir umut lazım her zaman :)
YanıtlaSilBin umut lazım anbean...
SilGönlümüze düşen sancılar diyebilirz insanın kendisini samimiyetle hesaba çekmesi haktandır. Benim kalbime Tekasür suresini düşürdü dünyanın geçiciliğine vurgu yapılır ya hani, âhirette dünyada kendilerine verilen nimet ve imkânlardan sorumlu tutulacağı haber verilir.
YanıtlaSilBizi uyaran ayetlerdir bunlar ve kulların gönüllerine düşen ince sızılar bu kelimeler... Emeğinize yüreğinize sağlık..
Sebepsiz hüzün lütuftur derler, o halde yazılmış bir yazıydı sanırım... Verilen nimetleri yalnızca madden olmadığını bilenlere ve her nimetin kendi dilince şükrünü eda edebilenlere selam olsun, bizlere de onların hürmetine verilen nimetlere şükredebilmeyi nasip etsin Allah(c.c.)... Yorumunuz için teşekkürler.
Sil